No.66 - İrade ve Seçim Yapabilme

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Dilbilimci, düşünür ve muhalif Noam Chomsky, eserinin yayıncısı Fatih Taş’ın yargılandığı ve ilk celsede beraat ettiği İstanbul DGM duruşmasına izleyici olarak katıldı. Aynı davada sanık olarak yargılanma isteği reddedildi. Dava bitiminde, DGM Savcısı Nazmi Okumuş, daha önce incelemeye aldığı ‘Demokrasi, Gerçek ve Hayal’ kitabını yazara imzalattı. Ama, ilk sayfasında ‘DGM tarafından incelendi’ kaşesi olduğundan imzalatacak temiz bir sayfa arandı. Bulundu. Chomsky beraat kararını “doğru ve sevindirici” buldu, “Kararın, Türkiye’de ifade ve özgürlüğünün gelişmesi açısından önemli bir adım olacağını umut ediyorum,” dedi. Kendisinin Türkiye’ye gelmesinin beraat kararı üzerinde etkili olup olmadığının sorulması üzerine, “Bunu ancak bu ülkeyi yakından tanıyanlar bilebilir,” cevabını verdi.

Tefrikalarımızda aylardır tartıştığımız, Irak’a müdahale konusunda sorulan bir soruya da Chomsky, “Suudi Arabistan’ın ardından dünyanın en büyük petrol rezervleri Irak’ta ve ABD bunları devralmak istiyor. ABD’nin Irak’a yönelik bir saldırı planı var ve bunun için Türkiye’yi paralı asker gibi kullanmak istiyor. Karşılığında, Türkiye’ye Musul ve Kerkük petrollerinden yararlanma imkânı verecek,” karşılığını verdi.

Önümüzdeki 15 yılın planının “kâinatın efendileri” tarafından belirlendiğini dile getiren Chomsky, İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki ‘11 Eylül ve Medya’ başlıklı konferansında, bu planların tahminlerine göre küreselleşmenin süreceğini ve bununla beraber mali iniş-çıkışların ve zengin yoksul farkının artacağını vurguladı. ABD’nin, uzun bir süreden beri askeri planlamalara ve silahlanmaya ağırlık verdiğini ve bunun nedeninin terörle mücadele ile hiçbir ilgisi olmadığını belirten Chomsky, uzayın askerileştirilmesi ile kamu alanının daraltılmasının paralel seyrettiğini ve bunun alternatifinin ise irade ve seçme yapabilme olduğunu dile getirdi. “Kâinatın efendileri”nin bu çok riskli, hatta insanlığın sonunu getirebilecek kadar tehlikeli planlarının karnşısında karşı-güçlerin de özellikle Güney’de geliştiğini söyledi ve 11 Eylül’den sonra dünyayı nelerin beklediğinin spekülasyon değil, aksiyon meselesi olduğunu belirtti.

İsrailli yedek askerler arasında, bir dilekçe ile başlayan sivil itaatsizlik eylemi, askerlerin yanı sıra sivilerden de taraftar toplamaya devam ediyor. 14 Şubat 2002, saat 15:00 (TSİ) itibariyle imza sayısı askerlerden 234, sivillerden ise 3054. Dilekçe metinlerini görmek ve gelişmeleri izleyebilmek için www.seruv.org.il/defaultEng.asp adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bush, 1 yıl sonra küresel ısınmayı yavaşlatma planlarını açıklıyor. Bunu, petrol ve kömür şirketlerine gönderilmiş bir Sevgililer Günü kartı olarak yorumlayanların sayısı da az değil.

Aylar önce İsrail komandoları tarafından yolu kesilen, silah yüklü Karine-A gemisiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyleyen Arafat, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’a gönderdiği bir mektupta ifadesini değiştirdi. Arafat, şahsi olmamakla beraber Filistin Yönetimi adına sorumluluk kabul ettiğini ve gelecekte hiçbir zaman silah almayacağını belirtti.

Avrupa Birliği – İslam Konferansı Örgütü buluşması sona erdi. Buluşmadan bir ‘çözüm’ çıkmasını beklemek zaten tarafımızdan ‘acelecilik’ kabul edilmişti. Ancak, üst düzey katılımın gerçekleştiği böyle bir buluşma siyasi bakımdan kayda değer ve önemli bulundu.

Country müziğinin efsanevî kabul edilen ismi Waylon Jennings, 64 yaşında öldü. Jennings, müzik endüstrisinin star sisteminin dayattığı kısıtlamalara karşı girişilen ve başarıya ulaşan kanundışı hareketin de (outlaw movement) öncüsüydü.

Sevgililer Günü ile ilgili olarak Uluslararası Af Örgütü’nden ‘kart geldi’. Arkasını şöyle yazmışlar: “Sevgilinize aldığınız elmas ve pırlantalardan elde edilen gelirin, birçok Afrika ülkesinde korkunç insan hakları ihlallerine yol açan iç savaşları finanse etmekte kullanıldığını unutmayın.” (www.bianet.org)

Devamı yarın...

Ömer Madra – Şerif Erol